soil; tarnish; stain

listen to the pronunciation of soil; tarnish; stain
English - Turkish

Definition of soil; tarnish; stain in English Turkish dictionary

sully
gölge düşürmek
sully
lekelemek
sully
kirletmek

Ben senin iyi adını kirletmek istemem. - I wouldn't want to sully your good name.

sully
biabır etmek
sully
kirlet

Ben senin iyi adını kirletmek istemem. - I wouldn't want to sully your good name.

sully
{f} kirletmek, lekelemek; gölge düşürmek: This carnival atmosphere sullies the charm of the town. Bu panayır havası şehrin o güzelim
sully
lekele
English - English
sully
soil; tarnish; stain
Favorites