sohbet etmek

listen to the pronunciation of sohbet etmek
Turkish - English
converse

It was nice to converse with her. - Onunla sohbet etmek güzeldi.

commune
chat

Omegle is a great website for people who like chatting with foreign people. - Omegle yabancı insanlarla sohbet etmekten hoşlanan kişiler için harika bir web sitesidir.

She would sooner translate sentences on Tatoeba than chat with me. - O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor.

cose
talk

It is difficult to talk to him. - Onunla sohbet etmek zordur.

Tom doesn't want to talk to you. - Tom seninle sohbet etmek istemiyor.

hash out
converse with

It was nice to converse with her. - Onunla sohbet etmek güzeldi.

socialize
Have a chat, chat, talk, converse
have a talk
to chat, talk
have a chat

They gathered together to have a chat. - Sohbet etmek için bir araya toplandılar.

Tom, I want to have a chat with you. - Tom, seninle sohbet etmek istiyorum.

to have a chat, to chat
confabulate
chatter
chipper
confab
forgather
sohbet et
{f} chat

We had a chat for a while. - Biz bir süre sohbet ettik.

We had a chat over a cup of coffee. - Bir fincan kahve içerken sohbet ettik.

Turkish - Turkish
Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirmek, söyleşide bulunmak, yârenlik etmek, hasbihâl etmek
(Osmanlı Dönemi) ZİBAC
hoşbeş etmek
sohbet etmek
Favorites