soba

Turkish - English

Definition of soba in Turkish English dictionary

stove

Heat was spread throughout the room by the electric stove. - Isı odanın her tarafına elektrik sobasıyla yayıldı.

Tom forgot to turn off the stove. - Tom sobayı kapatmayı unuttu.

stove (used for heating)

hothouse, greenhouse

space heater

blacking

Related Terms

soba bacası

stove chimney

soba borusu

stovepipe

soba borusu

stove pipe

nohut oda bakla soba

small-roomed

nohut oda bakla soba

small-roomed house

otomatik dolumlu soba

baseburner

portatif soba

space heater

çini soba

porcelain stove

English - English

Definition of soba in English English dictionary

A Japanese buckwheat noodle

flat, grayish brown Japanese noodles made from wheat and/or buvkwheat and yam

- Soba noodles are long, thin Japanese noodles made from buckwheat Sometimes wheat flour is added as well as flavorings such as green tea, shiso leaves and black sesame seeds

– Noodles made from buckwheat flour or buckwheat combined with whole wheat

buckwheat noodles; a common, cheap food

Buckwheat from which is made a wide variety of noodles

Japanese buckwheat noodles dish served cold

Japanese buckwheat noodles

{i} Japanese noodle prepared with buckwheat flour

A Japanese noodle made from buckwheat flour The buckwheat gives soba a dark brownish gray color

Turkish - Turkish

Definition of soba in Turkish Turkish dictionary

Bir yeri ısıtmak için içinde kömür, odun veya gaz yakılarak kullanılan bir araç: "Gözünü soba ateşine dikip ne düşünüyorsun."- H. E. Adıvar

Buğday makarnası

Kara buğday ve buğday unundan yapılan geleneksel bir Japon yemeği

Bir yeri ısıtmak için içinde kömür, odun veya gaz yakılarak kullanılan, borular yardımıyla bacaya bağlanan araç

Bir yeri ısıtmak için içinde kömür, odun veya gaz yakılarak kullanılan bir araç

Japon mutfağında, bulgur yemeği

peşko

peç

peçko

Related Terms

katalitik soba

Tüp gaz ile çalışan ve evlerde ısıtma amacıyla kullanılan bir tür soba

Hyphenation

so·ba