so undesirable as to be incapable of arousing envy

listen to the pronunciation of so undesirable as to be incapable of arousing envy
English - Turkish

Definition of so undesirable as to be incapable of arousing envy in English Turkish dictionary

so as to
-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı
so as to
-mek amacıyla
so as to
-ecek bir şekilde
so as to
-mek için
so as to
için

O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.

Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım. - Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.

so as to
-cek biçimde
So as to
-mak için
so as to
1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü
so as to
ecek şekilde
so as to
mak için
so undesirable as to be incapable of arousing envy

    Hyphenation

    so un·de·sir·a·ble as to be in·ca·pa·ble of a·rous·ing en·vy

    Turkish pronunciation

    sō ʌndîzayrıbıl äz tı bi înkeypıbıl ıv ırauzîng envi

    Pronunciation

    /ˈsō ˌəndəˈzīrəbəl ˈaz tə bē ənˈkāpəbəl əv ərˈouzəɴɢ ˈenvē/ /ˈsoʊ ˌʌndɪˈzaɪrəbəl ˈæz tə biː ɪnˈkeɪpəbəl əv ɜrˈaʊzɪŋ ˈɛnviː/
Favorites