so intense as to be almost uncontrollable

listen to the pronunciation of so intense as to be almost uncontrollable
English - Turkish

Definition of so intense as to be almost uncontrollable in English Turkish dictionary

so as to
-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı
so as to
-mek amacıyla
so as to
-ecek bir şekilde
so as to
-mek için
so as to
için

Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım. - Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.

Trene zamanında yetişmek için acele etti. - He hurried so as to be in time for the train.

so as to
-cek biçimde
So as to
-mak için
so as to
1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü
so as to
ecek şekilde
so as to
mak için
so intense as to be almost uncontrollable

    Hyphenation

    so in·tense as to be al·most un·con·trol·la·ble

    Turkish pronunciation

    sō întens äz tı bi ôlmōst ʌnkıntrōlıbıl

    Pronunciation

    /ˈsō ənˈtens ˈaz tə bē ˈôlˌmōst ˌənkənˈtrōləbəl/ /ˈsoʊ ɪnˈtɛns ˈæz tə biː ˈɔːlˌmoʊst ˌʌnkənˈtroʊləbəl/
Favorites