so far gone in pregnancy that the child is alive

listen to the pronunciation of so far gone in pregnancy that the child is alive
English - Turkish

Definition of so far gone in pregnancy that the child is alive in English Turkish dictionary

quick
hızlı

Hızlı bir kahvaltı yaptım. - I had a quick breakfast.

Bu araştırma hızlı bir şekilde bitiremeyecek kadar çok uzun. - This survey is too long to finish quickly.

quick
{s} çabuk

Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var. - I need it as quickly as possible.

Bakım onu çabuk yaşlandırdı. - Care aged him quickly.

quick
(Gıda) çabuk anlayan
quick
çevik
quick
anlayışlı
quick
çabuk parlayan
quick
süratle
quick
çabucak

Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir. - Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly.

Çocuk çabucak öğreniyor. - The child is learning quickly.

quick
ateşli
quick
çabuk kavrayan
quick
(Tıp) Özellikle tırnaklar altındaki hassas et
quick
{s} kıvrak

Tom kıvrak zekalı, değil mi? - Tom is quick-witted, isn't he?

O kıvrak zekalı bir adam. - He is a quick-witted man.

quick
{s} alevli (ateş)
quick
{s} çabuk, hızlı: as quick as I can elimden geldiği kadar çabuk. quick returns çabuk gelen kazanç
quick
(Tıp) canlı, diri, zinde, sıhhatli
quick
{s} madenli
quick
(sıfat) çabuk, hızla, hızlı, şipşak, seri, tez, atik, hazır, kıvrak, keskin, süratli, hassas, canlı, yaşayan, hayat dolu, alevli (ateş), sıcak (ocak), madenli
quick
{i} tırnak altındaki hassas et
quick
diri
quick
quick returns çabuk gelen kazanç
English - English
quick
so far gone in pregnancy that the child is alive

    Hyphenation

    so far gone in preg·nan·cy that the child I·s a·live

    Turkish pronunciation

    sō fär gôn în pregnınsi dhıt dhi çayld îz ılayv

    Pronunciation

    /ˈsō ˈfär ˈgôn ən ˈpregnənsē ᴛʜət ᴛʜē ˈʧīld əz əˈlīv/ /ˈsoʊ ˈfɑːr ˈɡɔːn ɪn ˈprɛɡnənsiː ðət ðiː ˈʧaɪld ɪz əˈlaɪv/
Favorites