so far gone in pregnancy that the child is

listen to the pronunciation of so far gone in pregnancy that the child is
English - Turkish

Definition of so far gone in pregnancy that the child is in English Turkish dictionary

quick
hızlı

Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi. - Quickly Sadako tried to fold the paper before she fell asleep.

Hızlı bir kahvaltı yaptım. - I had a quick breakfast.

quick
{s} çabuk

Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var. - I need it as quickly as possible.

Birinci Dünya Savaşı, çabuk ve kolay sona ermedi. - World War One did not end quickly or easily.

quick
(Gıda) çabuk anlayan
quick
çevik
quick
anlayışlı
quick
çabuk parlayan
quick
süratle
quick
çabucak

Zaman çabucak geçiyor. - Time passes by quickly.

Çocuk çabucak öğreniyor. - The child is learning quickly.

quick
ateşli
quick
çabuk kavrayan
quick
(Tıp) Özellikle tırnaklar altındaki hassas et
quick
{s} kıvrak

O kıvrak zekalı bir adam. - He is a quick-witted man.

Tom kıvrak zekalı, değil mi? - Tom is quick-witted, isn't he?

quick
{s} alevli (ateş)
quick
{s} çabuk, hızlı: as quick as I can elimden geldiği kadar çabuk. quick returns çabuk gelen kazanç
quick
(Tıp) canlı, diri, zinde, sıhhatli
quick
{s} madenli
quick
(sıfat) çabuk, hızla, hızlı, şipşak, seri, tez, atik, hazır, kıvrak, keskin, süratli, hassas, canlı, yaşayan, hayat dolu, alevli (ateş), sıcak (ocak), madenli
quick
{i} tırnak altındaki hassas et
quick
diri
quick
quick returns çabuk gelen kazanç
English - English
quick
so far gone in pregnancy that the child is

    Hyphenation

    so far gone in preg·nan·cy that the child I·s

    Turkish pronunciation

    sō fär gôn în pregnınsi dhıt dhi çayld îz

    Pronunciation

    /ˈsō ˈfär ˈgôn ən ˈpregnənsē ᴛʜət ᴛʜē ˈʧīld əz/ /ˈsoʊ ˈfɑːr ˈɡɔːn ɪn ˈprɛɡnənsiː ðət ðiː ˈʧaɪld ɪz/
Favorites