so far as to

listen to the pronunciation of so far as to
English - Turkish
Şimdiye kadar olarak
so as to
-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı
so far as
kadarıyla

Bildiği kadarıyla işler yolunda gidiyordu. - So far as he was concerned, things were going well.

Bildiğim kadarıyla, o iyi bir adam. - He is, so far as I know, a good guy.

so far as
e göre
so as to
-mek amacıyla
so as to
-ecek bir şekilde
so far as
bir dereceye kadar
so as to
-mek için
so as to
için

İşitebilmek için önde oturdu. - He sat in the front so as to be able to hear.

Trene zamanında yetişmek için acele etti. - He hurried so as to be in time for the train.

so as to
-cek biçimde
So as to
-mak için
so as to
1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü
so far as
olduğu sürece
so far as
-diği derecede/kadar

insofar as (or that), to the extent that, to such an extent.

so far to
Şimdiye kadar doğru
so as to
ecek şekilde
so as to
mak için
so far as to

    Turkish pronunciation

    sō fär äz tı

    Pronunciation

    /ˈsō ˈfär ˈaz tə/ /ˈsoʊ ˈfɑːr ˈæz tə/
Favorites