so as to surround or encircle

listen to the pronunciation of so as to surround or encircle
English - Turkish

Definition of so as to surround or encircle in English Turkish dictionary

so as to
-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı
so as to
-mek amacıyla
so as to
-ecek bir şekilde
so as to
-mek için
so as to
için

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

İşitebilmek için önde oturdu. - He sat in the front so as to be able to hear.

so as to
-cek biçimde
So as to
-mak için
circumferentially
çepeçevre
so as to
1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü
so as to
ecek şekilde
so as to
mak için
so as to surround or encircle

    Hyphenation

    so as to sur·round or en·cir·cle

    Turkish pronunciation

    sō äz tı sıraund ır ensırkıl

    Pronunciation

    /ˈsō ˈaz tə sərˈound ər enˈsərkəl/ /ˈsoʊ ˈæz tə sɜrˈaʊnd ɜr ɛnˈsɜrkəl/
Favorites