soğuk kanlı

listen to the pronunciation of soğuk kanlı
Turkish - English
(Tıp) hemctocryal
soğukkanlı
{s} nonchalant

Despite her nonchalant air, she is paying close attention to everything you say. - Onun soğukkanlı havasına rağmen, söylediğin her şeyle yakından ilgileniyor.

soğukkanlı
{s} cold

Tom is cold, distant and arrogant. - Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.

Prime Minister Koizumi is certainly not a cold-blooded man. - Başbakan Koizumi kesinlikle soğukkanlı bir insan değildir.

soğukkanlı
{s} calm

Tom's cool, calm, and collected, even under pressure. - Tom, baskı altındayken bile soğukkanlı, sakin ve aklı başında.

soğukkanlı
cool-headed
soğukkanlı
cool

Sarah's young friends were starting to be scared. Only she kept her cool and reassured her friends. - Sarah'nın genç arkadaşları korkmaya başladı. Sadece o soğukkanlılığını korudu ve arkadaşlarını rahatlattı.

I should've kept my cool. - Soğukkanlılığımı sürdürmeliydim.

soğukkanlı
cucumber

I was cool as a cucumber. - Aşırı derecede soğukkanlıydım.

I was as cool as a cucumber. - Aşırı derecede soğukkanlıydım.

soğukkanlı
unruffled
soğukkanlı
restrained
soğukkanlı
phlegmatic
soğukkanlı
coldblooded
soğukkanlı
cold blooded
soğukkanlı
matter-of-fact
soğukkanlı
cold-blooded

Fish are cold-blooded animals. - Balıklar soğukkanlı hayvanlardır.

I suspect that Tom is a cold-blooded murderer. - Tom'un soğukkanlı bir katil olduğundan şüpheleniyorum.

soğukkanlı
phlegmatical
soğukkanlı
imperturbable
soğukkanlı
even tempered
soğukkanlı
unflappable

Tom's unflappable, even under great pressure. - Tom büyük baskı altında bile soğukkanlıdır.

soğukkanlı
cool, coolheaded, calm, self-possessed, imperturbable; cold-blooded
soğukkanlı
unperturbed

You seem unperturbed. - Soğukkanlı görünüyorsun.

Tom seemed unperturbed. - Tom soğukkanlı görünüyor.

soğukkanlı
cool-headed, imperturbable
soğukkanlı
(Zooloji) cold-blooded, poikilothermal
soğukkanlı
{s} possessed
soğukkanlı
stoical
soğukkanlı
possess
soğukkanlı
stoic
soğukkanlı
passionless
soğukkanlı
coolheaded
Turkish - Turkish

Definition of soğuk kanlı in Turkish Turkish dictionary

Soğukkanlı
ektoterm
soğukkanlı
Olaylara ve gelişmelere sakin, ılımlı ve temkinli yaklaşan (kimse): "Atatürk, gündelik politika işlerinde, işte böylesine soğukkanlı, telaşsız, hesaplı ve hatta hoş görür bir insandı."- Y. K. Karaosmanoğlu
soğukkanlı
Olaylara ve gelişmelere sakin, ılımlı ve temkinli yaklaşan (kimse)
soğukkanlı
itidal sahibi