Doktor böylesine acil bir durumla nasıl başa çıkacağını biliyordu.
- The doctor knew how to cope with an emergency like this.
Böylesine loş bir odada çalışmak imkansızdır.
- It's impossible to work in a room this dim.
Asla tekrar bu kadar geç kalma.
- Never be this late again.
Her gün bu kadar sıcak mı?
- Is it this hot every day?
Ben böyle bir şapka almakla ilgileniyorum.
- I am interested in getting a hat like this.
İşte ben İngilizce'yi böyle öğrendim.
- This is how I learned English.