snipers

listen to the pronunciation of snipers
English - Turkish

Definition of snipers in English Turkish dictionary

sniper
nişancı

Tom bir keskin nişancı tarafından başından vuruldu. - Tom got shot in the head by a sniper.

Keskin nişancı, kurbanlarını birer birer vurdu. - The sniper picked off his victims one by one.

sniper
(Avcılık) suikastçi
sniper
PUSU NİŞANCİSİ: Gizli bir mevziden ateş ederek önemli düşman şahsiyetlerini avlamak veya düşmanın dikkatini başka tarafa çekmek ya da düşmanı taciz etmekle görevlendirilen özel teçhizatlı avcı
employment of snipers
(Askeri) Keskin nişancıların kullanılması
sniper
(Askeri) Keskin nişancı

Tom bir keskin nişancı tarafından başından vuruldu. - Tom got shot in the head by a sniper.

Tom rastgele bir keskin nişancı saldırısının kurbanıydı. - Tom was the victim of a random sniper attack.

sniper
{i} pusucu
sniper
{i} gizlenerek ateş eden kimse
sniper
{i} siperden ateş eden asker
English - English
plural of sniper
sniper
Any attacker using a non-contact weapon against a specific target from a concealed position
sniper
A person who carries the professional title of sniper
sniper
A person using long-range small arms for precise attacks from a concealed position
sniper
A sniper is someone who shoots at people from a hidden position. someone who shoots at people from a hidden position
sniper
a marksman who shoots at people from a concealed place
sniper
{i} one who shoots from a concealed or distant position, sharpshooter; one who shoots snipe
snipers
Favorites