English - Turkish
Definition of smaller than a mountain, a raised part of the earth in English Turkish dictionary
- hill
- {i} tepe
Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.
-When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.
Tepe tamamen karla kaplıydı.
-The hill was all covered with snow.
- hill
- {i} yokuş
- hill
- {i} tepecik
- hill
- yığmak
- hill
- tepelemek
- hill
- toprak yığmak
- hill
- baş ucu
- hill
- {i} yığın
- hill
- tepe oluşturmak
- hill
- {i} bayır, yokuş
- hill
- (İnşaat) tepe, bayır
Related Terms
English - English
Definition of smaller than a mountain, a raised part of the earth in English English dictionary
- hill
smaller than a mountain, a raised part of the earth
Pronunciation
Resimler
Favorites