small room on a ship or boat where people sleep

English - Turkish

Definition of small room on a ship or boat where people sleep in English Turkish dictionary

Related Terms

cabin

{i} kabin

O, on yıldan daha fazla süredir tek başına bir kabinde yaşamaktadır. - He has been living in the cabin by himself for more than ten years.

Bir kabine oluşturmak zordur. - Forming a cabinet is difficult.

cabin

kamara

Kamaramdan güverteye gittim. - I went on deck from my cabin.

Gemi büyük bir buzdağına çarptığında yolcular kamaralarında uyuyorlardı. - The passengers were asleep in their cabins when the ship hit a huge iceberg.

cabin

tahta kulübe

cabin

pilot kabini

cabin

{i} uçakta öndeki özel bölüm

cabin

tahdit etmek

cabin

{i} kulübe

Naoki yoksuldu ve küçük bir kulübede yaşıyordu. - Naoki was poor and lived in a small cabin.

Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. başkanı Abraham Lincoln, Kentucky'de bir kulübede doğdu. - Abraham Lincoln, the 16th president of the United States, was born in a log cabin in Kentucky.

cabin

{f} kabin veya kamarada yaşamak

cabin

kamara/kulübe/kabin

cabin

{i} hücre

cabin

cabin class ikinci sınıf

cabin

cabin boy kamarot

cabin

küçük bir yere kapamak

English - English

Definition of small room on a ship or boat where people sleep in English English dictionary

cabin

Hyphenation

small room on a ship or boat where peo·ple Sleep

Turkish pronunciation

smôl rum ôn ı şîp ır bōt hwer pipıl slip

Pronunciation

/ˈsmôl ˈro͞om ˈôn ə ˈsʜəp ər ˈbōt ˈhwer ˈpēpəl ˈslēp/ /ˈsmɔːl ˈruːm ˈɔːn ə ˈʃɪp ɜr ˈboʊt ˈhwɛr ˈpiːpəl ˈsliːp/