small piece; small coin; drill; part of the bridle in a horses mouth

listen to the pronunciation of small piece; small coin; drill; part of the bridle in a horses mouth
English - Turkish

Definition of small piece; small coin; drill; part of the bridle in a horses mouth in English Turkish dictionary

bit
bilgi iletme birimi
bit
önemsiz
bit
az miktar
bit
azıcık

O beni azıcık korkutmuyor. - That doesn't scare me one bit.

Ben azıcık şaşırmadım. - I'm not surprised one bit.

bit
temel veri ölçü birimi
bit
sağlama basamağı
bit
bilgisayarda bit
bit
gem
bit
delgi
bit
parça

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum. - When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.

Her küçük parça yardım eder. - Every little bit helps.

bit
matkap
bit
two bits yirmibe
bit
{i} eksik etek
bit
sayısal bilginin en küçük hali
bit
küçük bir kısım
bit
(İnşaat)

Bu gece uçuş saatimiz 6 saatin altında olacak, ancak bazı şeyleri biraz hızlandırabilip hızlandıramayacağımızı göreceğiz. - Our flying time tonight will be just under 6 hours, but I'll see if I can speed things up a bit.

bit
f., bak. bite
bit
elektronik beyin vb ile muhaverede en ufak birim
bit
{i} dizgin
bit
{i} parça, lokma, kırıntı
English - English
{i} bit
small piece; small coin; drill; part of the bridle in a horses mouth
Favorites