small; slender; thin; fine

listen to the pronunciation of small; slender; thin; fine
English - Turkish

Definition of small; slender; thin; fine in English Turkish dictionary

exile
sürgüne göndermek
exile
{f} sürmek
exile
sürgün

Kendi ülkesinden sürgün edildi. - He was exiled from his own country.

O, ülkesinden sürgün edildi. - He was exiled from his country.

exile
{f} sürgün etmek
exile
sürgüne yollamak
exile
nefiy
exile
yurdundan sürülme
exile
{f} sür

Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı ​​. - Most of the exiles were killed or captured.

O, ülkesinden sürgün edildi. - He was exiled from his country.

exile
sürülen kişi
exile
{i} sürgünde yaşama
exile
{i} sürgün edilen kimse
exile
{f} kovmak
exile
{i} sürülme
English - English
exile