small, little; unimportant, insignificant; trivial

listen to the pronunciation of small, little; unimportant, insignificant; trivial
English - Turkish

Definition of small, little; unimportant, insignificant; trivial in English Turkish dictionary

petty
petty cash küçük kasa
petty
ufak kasa defteri
petty
{s} dar kafalı
petty
kırtıpil
petty
ikinci planda gelen
petty
cüzi
petty
küçük

Eski Ahit tanrısı kana susamış, küçük ve intikamcı bir zorbadır. - The god of the Old Testament is a blood-thirsty tyrant — petty and vengeful.

O sadece küçük bir holigan ama sadece onun biraz daha inisiyatifi olsa, o büyük bir suç lideri olabilir. - He's just a petty hooligan, but if he had just a little more initiative, he could be a major criminal leader.

petty
önemsiz
petty
darkafalı
petty
erbaş
petty
petty jurypetit jury
petty
{s} ufak tefek

Tom ufak tefek, değil mi? - Tom is petty, isn't he?

petty
pireyi deve yapan
petty
{s} ufak

Tom ufak tefek, değil mi? - Tom is petty, isn't he?

petty
{s} aşağılık
English - English
{s} petty
small, little; unimportant, insignificant; trivial
Favorites