Yatıştırıcı etkiliyor.
- The sedative is taking effect.
Tom'a hafif bir yatıştırıcı verdim.
- I gave Tom a mild sedative.
Ona bir sakinleştirici verdim.
- I gave her a sedative.
Doktor Tom'a sakinleştirici verdi.
- The doctor gave Tom a sedative.