Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

slow in action; sluggish; unready; awkward

listen to the pronunciation of slow in action; sluggish; unready; awkward
English - Turkish

Definition of slow in action; sluggish; unready; awkward in English Turkish dictionary

dull
{s} sıkıcı

O, filmi çok sıkıcı buldu. - He found the movie very dull.

Sıkıcı bir konser sırasında, kahve benim uyanık kalmamı sağladı. - The coffee enabled me to stay awake during the dull concert.

dull
{s} kör, kesmez (bıçak, makas v.b.)
dull
{s} donuk, sönük (renk)
dull
anlamaz
dull
ölü
dull
güç öğrenen
dull
yavan
dull
duygusuzlaştırmak
dull
körleşmek
dull
(renk/hava/vb.) sönük
dull
sönükleştirmek
dull
yavaş düşünen
dull
boğuk
dull
donuklaşmak
dull
{s} duygusuz
dull
{f} sersemletmek
dull
kafası işlemez
dull
{s} fersiz
dull
{f} duygularını köreltmek
dull
{f} uyuşturmak
English - English
dull
slow in action; sluggish; unready; awkward
Favorites