Tom kendi boğazını kesti.
- Tom slit his own throat.
Tom ve onun arkadaşları on bir erkek ve kadının boğazlarını kesti.
- Tom and his buddies slit the throats of eleven men and women.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
- We all felt embarrassed to sing a song in public.
He slit the bag open and the rice began pouring out.