Tom onu çok pratik yapmış olmalı.
- Tom must've practiced that a lot.
Her gün pratik yaptım.
- I practiced every day.
Tom, konuşmasını aynanın karşısında pratik yaptı.
- Tom practised his speech in front of the mirror.
Yüzme suda uygulanan bir spordur.
- Swimming is a sport that is practised in water.