Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı.
- Ken finally accomplished what he set out to do.
Ben böyle bir görevi başarmanın gururunu duyuyorum.
- I am proud of having accomplished such a task.
Tom başarılı bir yüzücüdür.
- Tom is an accomplished swimmer.
O başarılı bir sanatçı.
- She's an accomplished artist.
Görevin ilk aşaması tamamlandı.
- The first stage of the mission has been accomplished.
Tom ve Mary herhangi bir zorluk olmadan görevlerini tamamladı.
- Tom and Mary accomplished their mission without any difficulty.