Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

skilled, able, proficient

listen to the pronunciation of skilled, able, proficient
English - Turkish

Definition of skilled, able, proficient in English Turkish dictionary

capable
eğilimli
capable
meyilli
capable
gücü yeter
capable
yaman
capable
-e açık
capable
yatkın
capable
yetenekli

O, sınavı geçmeli, zira o çok yeteneklidir. - He ought to pass the examination, for he is very capable.

Nancy yetenekli bir hemşiredir. - Nancy is a capable nurse.

capable
{s} becerikli

Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun. - Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.

capable
{s} kabiliyetli
capable
(Mukavele) yetenekli, muktedir, ehliyetli
capable
yatkın/yetenekli
capable
{s} ehliyetli
capable
cspableness muktedir olma
capable
{s} duyarlı
capable
{s} etki altında kalabilen
capable
{s} kapasiteye sahip
English - English
{s} capable