Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
- I may go skiing at Zao next month.
Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?
- How often do you go skiing every year?
Ben, bir kayak kazası sırasında iki yerden bacağımı kırdım.
- I broke my leg in two places during a skiing mishap.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
- He broke his leg skiing.
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
- According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Ben çok sık kayak yapmaya giderim.
- I go skiing very often.
Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
- I often went skiing in the winter.
Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
- I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
Kaymak çok eğlenceli.
- Skiing is a lot of fun.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg while skiing.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg skiing.
Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
- I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
Kaymak için dağa gittik.
- We went to the mountain to ski.
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
- According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg while skiing.
Ben kayak yapmayı öğrenmek istiyorum.
- I want to learn how to ski.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
- He broke his leg skiing.
Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?
- How often do you go skiing every year?
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
- She likes dancing in a disco better than skiing.
Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.
- Last winter, I went to Canada to ski.