Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg skiing.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg while skiing.
Gök bugün mavi, bulutsuz.
- The sky today is blue, without a cloud.
Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.
- The sky has gradually clouded over.
Gökyüzü çok berraktı.
- The sky was as clear as ever.
Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.
- The sky has gradually clouded over.
Kaymak için dağlara gittik.
- We went to the mountains to ski.
Kaymak için dağa gittik.
- We went to the mountain to ski.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
- According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
- He broke his leg skiing.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg skiing.
Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
- I may go skiing at Zao next month.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.
- My parents enjoy skiing every winter.
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
- She likes dancing in a disco better than skiing.
Tom bana on altı yaşından beri hava dalışı yaptığını söyledi.
- Tom told me that he had been skydiving since he was sixteen.
Hava muhtemelen açacak.
- The sky is likely to clear up.
That year, a meteor fell from the sky.
We're not sure how long the cloudy skies will last.
There isn't a cloud in the sky.
- There's not a cloud in the sky.
There's not a cloud in the sky.
- There isn't a cloud in the sky.
This mortal has incurred the wrath of the skies.