Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
- I want to buy a pair of ski boots.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
- He broke his leg skiing.
Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.
- My parents enjoy skiing every winter.
O, kayak yapmak için deli oluyor.
- He is crazy about skiing.
Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
- I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
Kaymak çok eğlenceli.
- Skiing is a lot of fun.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
- According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg while skiing.
Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
- He broke his leg skiing.
Geçen hafta gittiğimiz kayak merkezine yönelik web sitesini gördün mü?
- Have you seen the website for the ski resort we went to last week?
Kayakla atlama İskandinav ülkeleri ve Orta Avrupa'da popülerdir.
- Ski jumping is popular in Nordic countries and Central Europe.
O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motorsiklet yarışı ve kayakla atlamadır.
- The most popular sports in that country are soccer, speedway and ski jumping.
Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
- I may go skiing at Zao next month.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
- He broke his leg skiing.
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
- According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Kaymak çok eğlenceli.
- Skiing is a lot of fun.
Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
- I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
Burada, herkes kayak yapmaya gider.
- Around here, everyone skis.
Her Kış Hokkaido'da kayak yapar.
- He skis in Hokkaido every winter.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg while skiing.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
- He broke his leg skiing.
Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
- They went skiing during their date.
O Hokkaido'da kayak yapmaya gitti.
- He went skiing in Hokkaido.
Keşke kayaklarımı getirseydim.
- I wish I'd brought my skis.
Kayaklarını ne kadar sıklıkta mumlarsın?
- How often do you wax your skis?
In fact, ski resorts and ski resort towns throughout the West make a point of trying to attract visitors in the offseason, usually spring and summer.
I've guided heli-ski trips where we've been dropped on top of beautiful, untouched, 30-degree slopes.
2006: Jet ski is actually Kawasaki's name for their PWC (personal water craft) models, but like hoovers and speedos has become genericised. — Tracks magazine, Gimme Fuel: High Octane Advise for Buying a Ski, October 2006, page 154.
... progeny in the heart of anatolia ski ...