Was Ms. Kato your teacher last year?
- Geçen yıl Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
I bumped into your dad yesterday.
- Ben dün sizin babanıza rastladım.
Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
- Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
I want a jacket shaped like yours.
- Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum.
I know that you're a teacher.
- Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
I don't see your point.
- Siz insanları anlamıyorum.
I couldn't have done that without your help.
- Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım.
I'd never borrow anything of yours without asking first.
- Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.
How many times have I told you guys to stay out of my room?
- Siz arkadaşlara odamın dışında kalmanızı kaç kez söyledim.
Your opinion seems to be out of date.
- Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
That's none of your business.
- Onun sizinle bir ilgisi yok.
None of the money is yours.
- Paranın hiçbiri sizin değil.