sizde

listen to the pronunciation of sizde
Turkish - English
in you
siz
you

I don't see your point. - Siz insanları anlamıyorum.

I know that you're a teacher. - Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.

sizde var mı?
do you have?
sizde bu bölgenin manzara resimleri var mı
Do you have any pictures with scenes of this area
siz
without

People will question all the good things they hear about you but believe all the bad without a second thought. - İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır.

Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house. - Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır.

siz
out of

Your ideas are all out of date. - Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.

How many times have I told you guys to stay out of my room? - Siz arkadaşlara odamın dışında kalmanızı kaç kez söyledim.

siz
{i} ye
siz
bereft
siz
non

That's none of your business. - Onun sizinle bir ilgisi yok.

None of your business. - Bu sizi ilgilendirmez.

siz
thee
siz
{f} leak
siz
innocent of
siz
in
siz
sine
siz
void of
siz
sans
siz
lacking
siz
wanting
siz
devoid of
siz
un
siz
ex
siz
with no
siz
guiltless
top sizde
(deyim) the ball is in your court
Turkish - Turkish
sizde
Favorites