I know that you're a teacher.
- Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
I don't see your point.
- Siz insanları anlamıyorum.
Tom wouldn't leave without your permission.
- Tom sizin izniniz olmadan gitmedi.
I'd never borrow anything of yours without asking first.
- Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.
It's none of your business.
- Bu sizi ilgilendirmez.
That's none of your business.
- Onun sizinle bir ilgisi yok.
I think we're out of your size.
- Sanırım sizin bedeniniz bitti.
We're going to get you out of there.
- Sizi oradan çıkaracağız.