O, en güzel zamanında öldürüldü.
- He was cut down in his prime.
Tom şu an en güzel zamanında.
- Tom is now in his prime.
Tom bizim ilk şüphelimiz.
- Tom is our prime suspect.
Beni ilkel bir ormanda yalnız bırakarak kampa geri döndün.
- You went back to the camp leaving me alone in the primeval forest.
Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Asal sayılar kümesi sayılabilir.
- The set of prime numbers is countable.
Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
- The coral reef is the region's prime attraction.
I'm threatening to build a prime here.