situation; requirement, stipulation; state of health; rank, social position

listen to the pronunciation of situation; requirement, stipulation; state of health; rank, social position
English - Turkish

Definition of situation; requirement, stipulation; state of health; rank, social position in English Turkish dictionary

condition
kondüsyon
condition
koşula bağlamak
condition
sağlık durumu
condition
şart

Gelişmiş yaşam şartlarına acil bir ihtiyaç var. - There is an urgent need for improved living conditions.

Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var. - You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.

condition
alıştırmak
condition
koşul

Evet olması koşuluyla, bir kadına son sözü söyleyebilirsin. - You can have the last word with a woman, on the condition that it is yes.

Sağlık başarı için önemli bir koşuldur. - Health is an important condition of success.

condition
şartlandırmak
condition
{f} programlamak
condition
in good condition iyi durumda
condition
{i} mevki
condition
bozulmamış on condition that şartıout of conditio
condition
(İnşaat) durum, şart, koşul
condition
{i} medeni durum
condition
(fiil) koşullandırmak, şarta bağlamak, şart koşmak; belirlemek; alıştırmak, eğitmek; forma sokmak, programlamak, denemek; ikmale bırakmak
condition
{f} denemek
condition
(isim) koşul, şart, durum, hal, alem, kondisyon, form, mevki, kayıt, medeni durum, ikmal, bütünleme
condition
durum,v.şart koş: n.koşul
condition
{i} form

Bir atlet formda olmalıdır. - An athlete must keep in good condition.

English - English
{i} condition
situation; requirement, stipulation; state of health; rank, social position

    Hyphenation

    situation; requirement, stipulation; state of health; rank, so·cial po·si·tion

    Pronunciation

Favorites