Turkish - English
Definition of siskinlik in Turkish English dictionary
- şişkinlik
- swelling
- şişkinlik
- bulge
- şişkinlik
- tumidity
- şişkinlik
- swell
- şişkinlik
- puffiness
- şişkinlik
- bloated feeling (caused by dyspepsia); Karnımda bir şişkinlik var. My stomach feels bloated
- şişkinlik
- turgidness
- şişkinlik
- tumescence
- şişkinlik
- intumescence
- şişkinlik
- swelling, bulge, puffiness
- şişkinlik
- swollen or fully inflated condition; puffiness
- şişkinlik
- surfeit
- şişkinlik
- swelling, swollen place (on the body of a person or animal); protuberance, protrusion, bulge
- şişkinlik
- inflation
- şişkinlik
- knoll
- şişkinlik
- distension
- şişkinlik
- lump
- şişkinlik
- turgescence
- şişkinlik
- bulginess
- şişkinlik
- turgidity
- şişkinlik
- tympany
- şişkinlik
- turgor
- şişkinlik
- inflate
- duruk şişkinlik Brit
- stagflation
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of siskinlik in Turkish Turkish dictionary
- şişkinlik
- Şişkin olma durumu
- şişkinlik
- Enflasyon
- şişkinlik
- Bağırsaklarda gaz birikmesi sonucu karında oluşan şişme ve gerginlik
- şişkinlik
- Kabarıklık, şişlik: "Yürürken ceketinin arka tarafında bir şişkinlik gözüme ilişti."- R. H. Karay
- şişkinlik
- Kabarıklık, şişlik
- durgun şişkinlik
- Ekonomideki durgunluk ve enflasyonun aynı anda yaşanması, stagflasyon
Related Terms
siskinlik
Hyphenation
şiş·kin·likPronunciation
Resimler
History
Favorites