Sizin için özel bir şeyimiz var, efendim.
- We have something special for you, sir.
Onu yapamam, efendim.
- I can't do that, sir.
Nereye gitmek istiyorsunuz, bayım?
- Where do you want to go, sir?
Bayım, mürekkeple yazmak zorunda mıyız?
- Sir, do we have to write in ink?
Onu yapamam, efendim.
- I can't do that, sir.
Sizin için özel bir şeyimiz var, efendim.
- We have something special for you, sir.
Size nasıl yardım edebilirim, beyefendi?
- How can I help you, sir?
Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi.
- Sir Harold is a fine English gentleman.
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
- Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
Sahip olduğunuz her şey bu mudur, bayım?
- Is this all you have, sir?
Siz yokken bir beyefendi aradı, efendim.
- A gentleman called in your absence, sir.
Sizin için özel bir şeyimiz var, efendim.
- We have something special for you, sir.
Yes sir.
Please don't sir me!.
Excuse me, sir, could you tell me where the nearest bookstore is?.
... MR. LEHRER: I'm certainly going give you a chance to respond to that. Yes, sir, Governor. ...
... Chuck Painter: Yes, sir. ...