siperler

listen to the pronunciation of siperler
Turkish - English
the trenches
(deyim) The place or situation where most of the work or action in an activity takes place

Lane left teaching after 30 years in the trenches.

siper
shield
siper
{i} trench

Trench warfare characterized the 1914-1918 War. - Siper savaşı 1914-1918 savaşını simgeler.

siper
bulwark
siper
{i} screen
siper
peak
siper
(Telekom) shielding
siper
battlements
siper
face shield
siper
sheltered
siper
(Askeri) intrenchment
siper
(Askeri) parry
siper
cover
siper
earthwork
siper
rampart
siper
parapet
siper
eyeshade
siper
visor
siper
guard plate
siper
shield, shelter; trench, foxhole; bulwark; battlements; (şapka) peak
siper
clear
siper
foxhole

The soldier took shelter in the foxhole. - Asker sipere sığındı.

siper
outwork
siper
aegis [Brit.]
siper
bill, peak, visor (of a cap)
siper
barricade
siper
splasher
siper
casemate
siper
dyke
siper
shelter

The soldier took shelter in the foxhole. - Asker sipere sığındı.

siper
sheltered, hidden, protected (place)
siper
shield; (a) shelter
siper
(Askeriye) trench, foxhole; breastwork
siper
dike
siper
egis
siper
entrenchment
siper
buckler
siper
{i} aegis
Turkish - Turkish

Definition of siperler in Turkish Turkish dictionary

SİPER
(Osmanlı Dönemi) Kalelerin üstünde ok ve kurşun atmağa mahsus mazgallar yanında duracak askerlerin korunmaları için insan boyunda olan ve uzaktan diş diş görünen arkalıklı duvar parçala
SİPER
(Osmanlı Dönemi) Muharebede askerin kurşun ve gülleden korunması için toprak kazılarak açılan ve ön tarafına, çıkan topraklar yığılmak suretiyle vücuda getirilen korunma yerleri
SİPER
(Osmanlı Dönemi) Mânia. Sığınak veya set arkası, duvar altı gibi kuytu yerler
SİPER
(Osmanlı Dönemi) f. Arkasına saklanılacak şey. Koruyan
SİPER
(Osmanlı Dönemi) Okun, giderken kabzayı zedelememesi için sol elin üzerine konulan âlet
siper
Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer
siper
Askerlerin gidiş gelişinde veya savaşta karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış üstü açık hendek: "Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti."- A. Gündüz
siper
Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka ve kasket gibi şeylerin önüne yapılan çıkıntı, siperlik
siper
Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda: "Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak."- R. H. Karay
siper
Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka ve kasket gibi şeylerin önüne yapılan çıkıntı, siperlik: "Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti."- Ö. Seyfettin
siper
(Osmanlı Dönemi) arkasına saklanılacak şey, koruyan, mânia
siper
Korunulan yer, dulda
siper
Kuytu, korunabilen
siper
Askerlerin gidiş gelişinde veya savaşta karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış üstü açık hendek
siper
Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda
siper
Okul önlügü
siperler
Favorites