Turkish - English
Definition of sinsice in Turkish English dictionary
- slyly
The innkeeper grinned slyly.
-Hancı sinsice sırıttı.
- mischievously
- backhanded
- deviously
- (deyim) on the sly
- sneakily
- slily
- underarm
- underhand
- stealthily
- insidiously
- furtively
- sneakingly
- stealthy
- sinsice izlemek
- stalk
Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.
-Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.
Linda accused Dan of stalking her.
-Linda Dan'i onu sinsice izlemekle suçladı.
- sinsice bozmak
- mine
- sinsice dolaşan tip
- prowler
- sinsice dolaşmak
- prowl
- sinsice dolaşmak
- skulk
- sinsice dolaşmak
- sneak about
- sinsice gülen
- gleeful
- sinsice hareket etmek
- play close to one's chest
- sinsice sevinmek
- gloat
- sinsice sokulmak
- slink
- sinsice takip etmek
- skulk after
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of sinsice in Turkish Turkish dictionary
- Gizlice, belli etmeden, el altından yapılan
- Gizlice, belli etmeden, el altından yapılan: "Nasıl sinsice yaklaşmıştı baykuş, düşmanlarını nasıl gafil avlamıştı."- C. Meriç
- Belli etmeyerek, el altından
sinsice
Hyphenation
sin·si·cePronunciation
Resimler
History
Favorites