RMS Lusitania'nın batması uluslararası bir protestoya neden oldu.
- The sinking of the RMS Lusitania caused an international outcry.
Antina'nın midesinde bir batma hissi vardı.
- Antina had a sinking feeling in her stomach.
Titanik'in batışında 1490 ila 1635 kişi öldü.
- Between 1,490 and 1,635 people died in the sinking of the Titanic.
Ufukta güneşin batışını izledik.
- We watched the sun sinking below the horizon.
Fareler batan gemiyi terkederler.
- Rats leave a sinking ship.
Güneş Batıdan batıyor.
- The sun is sinking in the west.
Bulaşıklar lavaboda yığılıyorlar.
- The dishes are piling up in the sink.
Tom lavaboyu su ile doldurdu.
- Tom filled the sink with water.
From Clifford Geertz.
Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
- Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
Banyoda bir lavabo, bir bide, bir tuvalet ve bir duş var. Bir küvet vardı.
- In the bathroom there's a sink, a bidet, a toilet, and a shower. There used to be a bath.
Gökdelen'in bataklığa batması bekleniyor.
- The skyscraper is expected to sink into the bog.
Antina'nın midesinde bir batma hissi vardı.
- Antina had a sinking feeling in her stomach.
Gemi her zaman batmaya hazırdı.
- The ship was ready to sink any time.
Kendinizi kayan kumda bulduğunuzda, hareket etmezseniz daha yavaş batarsınız.
- If you find yourself in quicksand you'll sink more slowly if you don't move.
Fareler batan gemiyi terkederler.
- Rats desert a sinking ship.
Tom yerin dibine girmek istedi.
- Tom wanted to sink through the floor.
Tom, utancından yerin dibine girmek istedi.
- Tom wished to sink into the ground for shame.
I witnessed the sinking of my ship from the shore.
A great start two months ago and now their company's a sinking ship.
Peter's heart sank. Don't you think it is dreadful? he asked.