Turkish - English
Definition of sinirsel in Turkish English dictionary
- neural
- (Tıp) neuritic
- neurotic
- neural, nervous
- {s} nervous
The new boy had a nervous stammer.
-Yeni çocuğun sinirsel bir kekemeliği vardı.
- sinirsel sistem
- (Anatomi) nervous system
- sinirsel yıkım
- nervous breakdown
- sinirsel biliş
- (Pisikoloji, Ruhbilim) neurocognition
- sinirsel boru
- (Hayvan Bilim, Zooloji) neural tube
- sinirsel gelişim
- (Tıp) neurodevelopment
- sinirsel geri bildirim
- (Tıp) neurofeedback
- sinirsel idrak
- (Tıp) neurocognition
- sinirsel itki
- (Tıp) neural impulse
- sinirsel kimya
- (Tıp) neurochemistry
- sinirsel olarak
- neurotically
- sinirsel oluk
- (Hayvan Bilim, Zooloji) neural groove
- sinirsel tepi
- (Tıp) neural impulse
- sinirsel uzantı
- (Hayvan Bilim, Zooloji) spinous process
- sinirsel yay
- (Hayvan Bilim, Zooloji) neural arc
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of sinirsel in Turkish Turkish dictionary
- Sinirle ilgili, sinir bakımından, asabi
sinirsel
Hyphenation
si·nir·selPronunciation
Resimler
History
Favorites