Çok yazık, şarkıcı çok genç yaşta öldü.
- It is a pity that the singer died so young.
Mireille Mathieu, Fransa'nın en iyi şarkıcılarından biridir.
- Mireille Mathieu is one of France's best singers.
O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.
- She's famous as a singer but not as a poet.
O güzel kuş her gün ötmekten başka bir şey yapmadı.
- That pretty bird did nothing but sing day after day.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
Yumi'nin hobisi popüler şarkılar söylemek.
- Yumi's hobby is singing popular songs.
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
- Linda stood up to sing.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
En iyi jazz şarkıcıları arasındadır.
- He is among the best jazz singers.
Japonya'daki en ünlü şarkıcılardan biridir.
- He is one of the most famous singers in Japan.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Onlar şarkı söyleyebilirler.
- They're able to sing.
Dünyanın en büyük şarkıcıları ve ünlü müzisyenlerinin çoğu şişmandır ya da en azından bariz şekilde tombuldur.
- The world's greatest singers and most of its famous musicians have been fat or at least decidedly plump.
Mireille Mathieu, Fransa'nın en iyi şarkıcılarından biridir.
- Mireille Mathieu is one of France's best singers.
I really want to sing in the school choir. said Vera.
Your singing puts professional singers to shame.
- Your singing puts many a professional singer to shame.
Your singing puts many a professional singer to shame.
- Your singing puts professional singers to shame.
... are an amazing singer. ...
... an aspiring singer or actor? ...