There's an old movie theater in town.
- Kasabada eski bir sinema salonu var.
The movie theater was filled with people.
- Sinema insanlarla doluydu.
There are very few shops and the cinema is awful.
- Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
Tom asked his father if he could go to the cinema.
- Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.
Do you want to go to the movies or to the theater?
- Sinemaya mı tiyatroya mı gitmek istersin?
I hesitated to go to the movie with him.
- Onunla sinemaya gitmeye çekindim.
Where shall we go now? To the theatre or cinema?
- Şimdi nereye gidelim? Tiyatroya mı yoksa sinemaya mı?
My father? He goes to the library, to the cinema, to the theatre. He's very active.
- Babam mı? O, kütüphane, sinema ve tiyatroya gider. Çok aktiftir.
She goes to the movies once a week.
- Haftada bir kez sinemaya gider.
I would rather stay at home than go to the movies.
- Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.
movie house = movie theatre.
movie theatre = movie house.
I'm going to the cinema.
- Ben sinemaya gidiyorum.
I went to the cinema with my brother.
- Erkek kardeşimle sinemaya gittim.
I would rather stay at home than go to the movies.
- Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.
Why are people going to the movies?
- Neden insanlar sinemaya gidiyor?
There's an old movie theater in town.
- Kasabada eski bir sinema salonu var.
Are you going to the theater tonight?
- Bu gece sinemaya gidiyor musun?