Bir hata yaptığımızı şimdi anlıyorum.
- I see now that we've made a mistake.
O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
- Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
Madem ki Tom ve Mary ayrıldılar, ona çıkma teklif etmek için sorun yok.
- Now that Tom and Mary have broken up, it's probably OK to ask her out on a date.
Mary gittiği için, Tom daha mutlu.
- Tom is happier now that Mary has left.
Mademki on sekiz yaşındasın, ehliyet alabilirsin.
- Now that you are eighteen, you can get a driver's license.
Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
- Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.