Definition of simple past tense and past participle of vary in English Turkish dictionary
- varied
- değişik
Tom'un değişik damak zevkleri var.
-Tom has varied tastes.
Harika değişik iklimleri sayesinde, Amerika Birleşik Devletleri, hemen hemen her türlü spor için bir cennettir.
-The United States is a paradise for almost every kind of sports, thanks to its wonderfully varied climate.
- varied
- {s} farklı
- varied
- {f} değiştir
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- varied
- değişken
- varied
- değiştirilmiş
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- varied
- türlü türlü
- varied
- değiştir/değiş
- varied
- {s} türlü
Harika değişik iklimleri sayesinde, Amerika Birleşik Devletleri, hemen hemen her türlü spor için bir cennettir.
-The United States is a paradise for almost every kind of sports, thanks to its wonderfully varied climate.
- varied
- değişken/çeşitli
- varied
- s çeşitli
- varied
- çeşitli
Aslında, internetin sayısız, çeşitli kullanım alanları vardır.
-In fact, there are countless, varied uses for the Internet.
VISUACT çeşitli ortamları ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını esnek şekilde destekler ve operasyonel işlemleri sunar.
-VISUACT supports flexibly the varied environments and needs of our customers and offers a variety of operational procedures.
Related Terms
Definition of simple past tense and past participle of vary in English English dictionary
- varied