English - Turkish
Definition of simple past tense and past participle of tan in English Turkish dictionary
- tanned
- yanık tenli
Eskiden sarışın ve yanık tenli olduğuna inanamıyorum.
-I cannot believe you used to be blonde and tanned.
- tanned
- bronzlaşmış
Şu adam çok bronzlaşmış.
-That man is very tanned.
Mary'nin hafifçe bronzlaşmış bir cildi var.
-Mary has a slightly tanned skin.
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- tanned
- yanık
Eskiden sarışın ve yanık tenli olduğuna inanamıyorum.
-I cannot believe you used to be blonde and tanned.
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- tanned
- tabaklanmış
Related Terms
English - English
Definition of simple past tense and past participle of tan in English English dictionary
- tanned
simple past tense and past participle of tan
Hyphenation
sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of tanPronunciation
Resimler
Favorites