English - Turkish
Definition of simple past tense and past participle of subdue in English Turkish dictionary
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- subdued
- {f} bastır
O bastırılmış renkleri sever.
-She likes subdued colors.
O, tutkularını bastırdı.
-He subdued his passions.
- subdued
- çok sessiz
- subdued
- hafif
- subdued
- kısık
- subdued
- davranışlarında aşırı yumuşak
- subdued
- yumuşak
- subdued
- munis
- subdued
- bastırılmış
O bastırılmış renkleri sever.
-She likes subdued colors.
- subdued
- hafiflet/ele geçir
- subdued
- {s} zorlanmış
- subdued
- sessiz/hafif
- subdued
- {s} itaat etmesi sağlanmış
- subdued
- {s} düşük
Related Terms
English - English
Definition of simple past tense and past participle of subdue in English English dictionary
- subdued
He subdued the dog yesterday.
simple past tense and past participle of subdue
Hyphenation
sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of sub·duePronunciation
Resimler
Favorites