simple past tense and past participle of spoil

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of spoil
English - Turkish

Definition of simple past tense and past participle of spoil in English Turkish dictionary

spoiled
şımarık

Tom şımarık bir çocuk. - Tom is a spoiled child.

Sen hâlâ iki yıl önce tanıdığım aynı şımarık küçük kızsın. - You're still the same spoiled little girl I knew two years ago.

spoiled
{s} berbat olmuş
simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
spoiled
el bebek gül bebek
spoiled
gül bebek
spoiled
mahvolmak
spoilt
şımarmak
spoilt
beş paralık
simple past tense
-di'li geçmiş zaman
spoiled
{f} boz

Buzdolabını açtığımda, etin bozulduğunu gördüm. - When I opened the refrigerator, I noticed the meat had spoiled.

Üç gündür, bayat bir sandviç, çürük bir elma ve biraz bozuk yoğurt dışında hiçbir şey yemedim. - I haven't had anything to eat for three days other than a stale sandwich, a rotten apple, and some spoiled yogurt.

spoilt
şımarık

Şımarık bir velet gibi davranıyorsun. - You're behaving like a spoilt brat.

spoilt
{f} boz
spoiled
bozulmuş

Tom biraz bozulmuş yiyecek yedi ve hastalandı. - Tom ate some spoiled food and became sick.

spoiled
(sıfat) berbat olmuş
spoilt
{s} nazlı
spoilt
şımart/bozul/boz
spoilt
f., bak. spoil
spoilt
{s} bozulmuş
spoilt
(sıfat) şımarık, şımartılmış, bozulmuş, nazlı, berbat olmuş, berbat, nazlı büyütülmüş
spoilt
{s} berbat
spoilt
{s} berbat olmuş
spoilt
{s} nazlı büyütülmüş
English - English
spoiled
spoilt
simple past tense and past participle of spoil
Favorites