English - Turkish
Definition of simple past tense and past participle of roast in English Turkish dictionary
- roasted
- {s} kavrulmuş
Kavrulmuş yer fıstığı yiyorum.
-I'm eating roasted peanuts.
Bizim lezzetli kahvemiz taze kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılır.
-Our delicious coffee is made from freshly roasted coffee beans.
- roasted
- (Gıda) söğülme
- roasted
- (Gıda) kızartma
- roasted
- közlenmiş
- roasted
- (Gıda) közleme
- roasted
- (Gıda) kızartılmış
Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir.
-In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.
- roasted
- kavrulmak
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- roasted
- {f} kızart
Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir.
-In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.
Bu et iyi kızartıldı.
-This meat is roasted well.
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- roasted
- kızarmış
- roasted
- {s} fırınlanmış
- roasted
- {s} kavrulmuş (kahve)
Related Terms
English - English
Definition of simple past tense and past participle of roast in English English dictionary
- roasted
simple past tense and past participle of roast
Hyphenation
sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of roastPronunciation
Resimler
Favorites