English - Turkish
Definition of simple past tense and past participle of refine in English Turkish dictionary
- refined
- arıtılmış
- refined
- {s} saf
- refined
- tam
- refined
- temizlenmiş
- refined
- rafine edilmiş
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- refined
- zarif
Yeni model, selefinden daha büyük, daha hızlı ve daha zarifti.
-The new model was larger, faster and more refined than its predecessor.
- refined
- kibar
- refined
- tasfiye edilmiş
- refined
- ince
- refined
- {f} arıt
Ham petrol bu fabrikada arıtılır.
-Crude oil is refined at this plant.
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- refined
- {s} rafine
Rafine şeker sağlığınız için kötüdür.
-Refined sugar is bad for your health.
Onun konuşması çok rafine.
-His speech is very refined.
- refined
- {s} dakik
- refined
- görgülü/arıtılmış
- refined
- {s} işlenmiş
- refined
- refine arıt
Related Terms
English - English
Definition of simple past tense and past participle of refine in English English dictionary
- refined
The raw petroleum was refined into kerosene.
simple past tense and past participle of refine
Hyphenation
sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of re·finePronunciation
Resimler
Favorites