simple past tense and past participle of polish

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of polish
English - Turkish

Definition of simple past tense and past participle of polish in English Turkish dictionary

polished
{s} cilalı

Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler. - If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.

polished
cilalanmış
polished
celi
polished
mücella
simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
polished
parlatılmış

Japonlar ne zaman parlatılmış pirinç yemeye başladılar? - When did the Japanese start eating polished rice?

polished
{f} parlat

Erkek kardeşim gümüşü parlattı. - My brother polished the silver.

Yardımcısı ayakkabılarını parlattı. - His assistant polished his shoes.

simple past tense
-di'li geçmiş zaman
polished
{s} yontulmuş
polished
{s} parlak

Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler. - If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.

polished
{s} kibar
polished
{s} gösterişli
polished
{s} boyanmış
polished
{s} nazik
English - English
polished
simple past tense and past participle of polish
Favorites