simple past tense and past participle of learn

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of learn
English - Turkish

Definition of simple past tense and past participle of learn in English Turkish dictionary

learned
{s} bilgili

Tom bilgili bir adam. - Tom is a learned man.

Bilgili bir kişiyi dinlemek harika. - It's marvellous to listen to a learned person.

learned
learnedly derin bilgi ile
learned
âlimane
learned
bilgi

Hiç kimse çok bilgili değil ki her şeyi bilebilsin. - No one is so learned that he can know all things.

Güvenilir kaynaklardan onun hakkında bilgi edindim. - We learned about that from reliable sources.

learned
öğrenilen

Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır. - What is learned in the cradle is carried to the tomb.

learned
öğrenilmiş

Zorbalık öğrenilmiş bir davranıştır. - Bullying is a learned behavior.

learned
okumuş
learned
kültürlü
learned
(Osmanlıca) muttali
simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
learned
{f} öğren

Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi. - At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.

On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim. - I learned to play guitar when I was ten years old.

simple past tense
-di'li geçmiş zaman
learned
{s} bilgin
learned
{s} bilge
learned
learnedness bilginlik
learned
{s} alim
learned
learn öğren
English - English
learned
simple past tense and past participle of learn
Favorites