English - Turkish
Definition of simple past tense and past participle of flabbergast in English Turkish dictionary
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- flabbergasted
- şaşkın
Tom haberi duyduğunda şaşkına döndü.
-Tom was flabbergasted when he heard the news.
Mary'ye Peter denildiğini öğrendiğimde şaşkına döndüm.
-I was flabbergasted when I found out that Mary used to be called Peter.
- flabbergasted
- çok şaşırmış
Onun 48 yaşında hamile kalabildiğine herkes çok şaşırmıştı.
-Everyone was just flabbergasted that she was able to get pregnant at 48.
- flabbergasted
- {f} şaşırt
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- flabbergasted
- şaşırmış
Onun 48 yaşında hamile kalabildiğine herkes çok şaşırmıştı.
-Everyone was just flabbergasted that she was able to get pregnant at 48.
- flabbergasted
- {s} hayrete düşmüş
- flabbergasted
- {s} şaşkına dönmüş
Kocam o kadar şaşkına dönmüştü ki araba anahtarlarını düşürdü.
-My husband was so flabbergasted he dropped his car keys.
Biz şaşkına dönmüştük.
-We were flabbergasted.
Related Terms
English - English
Definition of simple past tense and past participle of flabbergast in English English dictionary
- flabbergasted
simple past tense and past participle of flabbergast
Hyphenation
sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of flab·ber·gastPronunciation
Resimler
Favorites