simple past tense and past participle of can

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of can
English - Turkish

Definition of simple past tense and past participle of can in English Turkish dictionary

canned
konserve

Tom her gün konserve ton balığı yediği için civa zehirlenmesi oldu. - Tom got mercury poisoning because he ate canned tuna every day.

Armutlar bu fabrikada konservelenir. - Pears are canned in this factory.

canned
konservesi
simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
canned
{f} konservele

Armutlar bu fabrikada konservelenir. - Pears are canned in this factory.

canned
ayyaş
canned
plağa doldurulmuş (müzik)
simple past tense
-di'li geçmiş zaman
canned
argo banda alınmış
canned
yol verilmiş
canned
konserve yap
canned
{s} sarhoş
canned
argo önceden hazırlanmış
canned
{s} konservelenmiş
canned
argo kovulmuş
canned
önceden söylenmiş
canned
{s} konserve: canned chickpeas konserve nohut
canned
plağa doldurulmuş
canned
{s} önceden söylenmiş olan
canned
{s} kutu
canned
{s} zom
canned
(sıfat) konserve, kutu, konservelenmiş, kaydedilmiş; banda alınmış; sarhoş, zom; önceden söylenmiş olan
English - English
canned